KBB uzmanı Prof. Dr. Murat Haluk Özkul baş dönmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“KUSMA VE GÖRMEDE İYİLEŞME OLABİLİR”
Prof. vertigoyu tanımladı ve semptomlarından bahsetti. Özkul, şunları söyledi: “Vertigo, nesnelerin etrafında veya etrafında dönme hissidir. Bazen yerin ayak altından kaydığı hissine neden olan bu belirti aynı zamanda mide bulantısı, kusma, denge kaybı, soğuk terleme, görme değişiklikleri, tansiyon dalgalanmaları ve baygınlık hissine de neden oluyor” dedi.
“KAFA TRAVMASI VE HASTALIK OLAN KİŞİLER DAHA FAZLA”
Baş dönmesinin en sık nedeninin iç kulaktaki denge organındaki hastalıklar olduğunu belirten Prof. Dr. Özkul, şu bilgileri paylaştı: “Hayatı en az tehdit eden nedenler beyin sapı ve beyincikten geliyor. Baş dönmesi çocukluk dahil her yaşta görülse de baş dönmesine neden olan hastalıklar farklı yaş ve cinsiyetlerde daha fazla bulunabilir. Örneğin kristal kayması kadınlarda ve orta yaşlı kadınlarda daha sık görülür. Gençlerde migrenle birlikte baş ağrısıyla birlikte veya baş ağrısı olmadan baş dönmesi daha sık görülür. Baş dönmesinin en sık görülen nedeni, iç kulağın denge organının yapısındaki kalsiyum karbonat kristallerinin yerlerinden koparak iç kulak organının kanallarına sızarak dengeye neden olduğu kristal kayması hastalığıdır (BPPV). baş hareketleriyle baş dönmesi. Bu hastalığın nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, kafa travması (çarpışma sporları dahil), hareket hastalığı, migren, Meniere gibi iç kulak zorlanması ve ileri yaşlarda osteoporoz geçirmiş kişilerde daha yaygın olduğu bilinmektedir.
“Baş dönmesi tecrübesi olan kişi hareket etmemeli”
Baş dönmesi yaşayan kişinin paniğe kapılmadan gözlerini kapatması ve bir süre hareketsiz kalması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Özkul, şunları söyledi: “Ani hareket ve kafa hareketleri düşmelere neden olacağı ve baş dönmesini artıracağı için yapılmamalıdır. Bu arada mide bulantısı çok rahatsız edici ise kusma meydana gelebilir. Baş dönmesi iç kulaktan geliyorsa 1 dakika ile 1 saat arasında kendiliğinden geçebilir. Baş dönmesi geçtikten sonra bulantı azalsa bile devam edebilir ancak hasta kendini daha iyi hisseder. “Baş dönmesine iyi geldiği için bitkisel içeceklere veya haplara başvurmamalısınız, ancak mümkünse bir hastanenin acil servisine gidin” dedi.
“VİZYON BULANIK VEYA ÇİFT OLABİLİR”
Uzun süren ve dik ayakta duramayan hastaların ambulansla taşınmasının daha uygun olduğunu gözlemleyen Prof. Özkul, şunları söyledi: “İlk kez baş dönmesi yaşayan kişi, beyninde bir şey var korkusuyla sıklıkla acil servise koşuyor. Beyincik veya beyin sapı hasarında uzun süreli baş dönmesinin eşlik ettiği nörolojik semptomlar; Semptomlar arasında bulanık veya çift görme, geveleyerek konuşma, ayakta duramama ve kısmi felç yer alır. Acil durumlarda bu durumdaki hastalara beyin MR çekilerek hızlı müdahale edilmesi gerekiyor” dedi.
“KISA SÜRELİ BAŞ DÖNGÜSÜNÜN NEDENİ KRİSTALLERİN HAREKETİDİR”
Kısa süreli baş dönmesinin en yaygın sebebinin kristal kayması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özkul, şunları söyledi: “Acil servise başvurunun en sık nedenlerinden biri baş dönmesidir. Bu hastalık her ne kadar korkutucu olsa da hayati tehlikesi yoktur. Baş hareketleriyle teşhis ve tedavi edilebilen tek vertigo türüdür. “Manevralarla kristal kaymasını tedavi etmek, Robotik Manevra Sistemi (RMS) ile çoğu zaman tek seansta büyük bir başarıyla gerçekleştirilebiliyor” dedi.
“TEDAVİ YÖNTEMLERİ”
Robotik Manevra Sisteminin tedavisine ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Özkul, şunları söyledi: “3 eksende 360 derece dönebilen, tam otomatik, bilgisayar kontrollü ve yapay zeka destekli bir sandalyedir. 15-85 yaş arası her hastaya uygulanabilir. Boyun fıtığı, omurga rahatsızlığı olan, yaşlı ve aşırı kilolu hastalar için ideal bir tedavi aracıdır. Hasta önce emniyet kemeriyle sandalyeye bağlanır. Göz hareketlerini kaydetmek için kafaya kızılötesi (gece görüş) kameralı (videofrenzel) gözlük takılır. Doktor kontrol ekranına giderek öncelikle hastaya tanı manevralarını gerçekleştirir. Tanıda en önemli kısım, vertigoya eşlik eden tek objektif bulgu olan nistagmus adı verilen düzensiz ritmik göz hareketlerinin doktorun dikkatli analizidir. Bu sayede kristallerin başın yan taraflarındaki 6 adet yarım daire şeklindeki kanaldan hangisinde bulunduğunu anlamak mümkündür. Doğru teşhisin ardından doktor, robot ekranından bir veya iki evrensel tedavi yöntemini seçiyor ve hastaya tek tuşla camları indirecek bir manevra yaptırabiliyor. Teşhis ve tedavi ile aynı seansta check-up yarım saat içinde tamamlanır. Ortalama olarak hastaların %96'sı tek seansta tedavi görüyor ve evlerine yürüyerek gönderiliyor. 1 yıl içinde hastalığın tekrarlama riski %15'tir. Ancak hastalarımız ilaç kullanmadıkları ve tedavisi robot sayesinde kolaylıkla gerçekleştirildiği için bu korkuyu hissetmiyorlar.” (İHA)