Konu, Ticaret Bakanlığı'nın dün (16 Nisan Salı) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) İsrail ile ticaretin kısıtlanmasına ilişkin toplantısıydı.
TBMM Genel Kurulu'nda İYİ Parti grubu adına konuşan Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu, Ticaret Bakanlığı'nın İsrail'e ilişkin kararını hatırlatarak, şunları söyledi: “Sizin itiraf ettiğiniz İsrail ile ticareti göstermeye çalışırken bir milletvekili hayatını kaybetti. Bugün. Hiç vicdan azabı çekmedin mi? diye sordu.
Hasan Bitmez'in kalp krizinden hayatını kaybettiğini hatırlatan Hamşıoğlu, bakanlığın kendisine reddedilen takası o gün kabul ettiğini söyledi.
“ONU ÖLDÜRÜR MÜZÜZ?”
Bu sözlere yanıt AKP grubundan geldi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki tartışma şu şekilde kaydedildi:
SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) İYİ PARÇA GRUBU ADINA – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Onu esnetmiyorum, gerecek pek bir şey yok çünkü takkesi düşmüş ve kel görünüyordu. Ticaret Bakanlığı, 9 Nisan 2024'ten itibaren İsrail'e ihracata kısıtlama getirdiğini açıklarken, ne yazık ki aslında İsrail katliamı için gerekli her türlü ürünün satışının başladığı günden itibaren tüm hızıyla devam ettiğini duyurdu. katliam. İsrail, Gazze Şeridi'nde çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar, erkekler ve siviller dahil nefes alan herkesi ve her şeyi katlederken, Filistin'den ilk şikâyetçi olan, konuşmalar yapan, gösteriler düzenleyen AK Parti hükümeti tarafından yönetilen Türkiye, buna karşı çıkıyor. İsrail, Türkiye'ye uçak ve jet yakıtı göndermeye devam edeceğini duyurdu. Aynen şunu söyledi: İsrail'in 33 binden fazla insanı katlettiği günler, geceler ve aylar boyunca, “İsrail'i cinayete göndermeye devam ettim.” dedi. “Yıkımın faili olan ve Filistin'de yakılıp yıkılırken çevrilmemiş taş bırakmayan İsrail'e beton mikseri, forklift, ekskavatör ve her türlü iş makinesini göndermeye devam ettim.” dedi. “Filistinliler karanlıktayken, jeneratörler çalışmazken, hastanelerdeki cihazlar çalışmazken İsrail'e elektrik kabloları gönderdim.” dedi. “Filistinlileri açlığa mahkum eden ve Filistinlilerin en temel gıda ürünlerine erişemediği İsrail'e mineral gübre gönderdim.” dedi. “Filistinliler tıbbi yardıma ulaşamazken, yaralılar kıvranıp çığlıklar atarken, ben terör devletine kimyasal bileşikler göndermeye devam ettim.” dedi. “AK PARTİ milletvekilleri aylardır o kürsüde hepinize yalan söylüyor.” dedi. “Senin aklını karıştırdı.” dedi. Ben de diyorum ki: Ne zaman İsrail'le ticaret devam ediyor desek, sen bizi Allah karşısında korkusuz, kullarına karşı utanmaz kıldın. Hiç Allah'tan korkmadınız mı? Hiç bir hizmetçiden utanmadın mı? Siz bugün itiraf ettiğiniz durumu Bakanlığın yardımıyla ispat etmeye çalışırken burada bu kürsüde bir milletvekili hayatını kaybetti. Hiç vicdan azabı hissettiniz mi? Sadece son…
MUSTAFA VARANK (Bursa) – Neden şikayet edeceksiniz?
SELCAN HAMŞIOĞLU (devam) – Neden şikayet edeceksiniz? Gerçekten bunu mu söylüyorsun?
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) – Öldürdük mü?
MUSTAFA VARANK (Bursa) – Emir gelince neden kızalım ki?
SELCAN HAMŞIOĞLU (devam) Tebrikler, işi millete bırakın
MUSTAFA VARANK (Bursa) – Kader diye bir şey var kardeşim.
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) – İlk müdahaleyi yapan doktorlarımızdan biri oldu.
MUSTAFA VARANK (Bursa) – Kader diye bir şey var. Lahana!
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) – İlk müdahaleyi doktorumuz yaptı.
SELCAN HAMŞIOĞLU (devam) – Geçtiğimiz günlerde “İsrail'le ticareti kesin” pankartı açan bir genci tutukladınız. Şimdi bu milletin yüzüne nasıl bakacaksınız?
(Mikrofon cihaz tarafından otomatik olarak kapatılmıştır)
MUSTAFA VARANK (Bursa) – Kadere de inanmıyorsun.
SELCAN HAMŞIOĞLU (devam) – Bize nasıl bakacağınızı sormak istedim ama görüyorum ki böyle.
MUSTAFA VARANK (Bursa) – Bakıyoruz, bakıyoruz!
SELCAN HAMŞIOĞLU (devam) – Az önce askerlik konusunun tartışıldığını gördüm, utanmıyorsunuz, sıkılmıyorsunuz.
ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) – Neden utanalım ki?